Yazıyı yazma ihtiyacı, arşivimde yeni olan bir folk-rock grubunun bir şarkısı. Grubun adı Arbete Och Fritid. Şarkının ismi ise 'Elazıg-Dans'. Elazıg? Merak edip şöyle bir dinliyorum, o ritim, o kaval en başından itibaren yöresel bir müziğimiz olduğu hissi uyandırıyor insanın içinde. Ama grup ne günümüzün bir grubu, ne de Türk. Elin adamı gelmiş, Elazığ ezgilerini kendi müziğine harmanlamış, böyle de güzel bir eser ortaya koymuş.
Sitem ettiğim nokta şu: Bunu biz neden yapmıyoruz? Yıllar önce taaa bilmem neredeki, kimselerin adını duymadığını bir grup çıkıyor ve bize özgü olan müzikali kendi eserlerinde kullanıyorlar. Ne de güzel yapmışlar ama dediğim gibi, bizim neyimiz eksik? O kadar grup çıkıyor her gün, bir tanesi böyle bir amaç koymuyor önüne.
Bir tane grup çıkıp demiyor ki, 'Ulan böyle harika bir kültürümüz var, bunu biz elin rock müziği ile birleştirelim, şöyle değişik orjinal bişeyler yapalım' demiyor. Kesinlikle özgünlükten yoksun bir müziğe sahibiz ne yazık ki. Müziğe başlayanların kafalarında cover yapmaktan öte bir şey yok. Kesinlikle deneyselliğe, yeniliğe kapalı bir müzik kültürümüz var şuan. Hergün yeni bir cazz grubu, yeni bir blues-rock grubu çıkıyor piyasaya, artık herkesin çaldığı şarkıları tekrar tekrar çalıyorlar, sonra müzisyenim diye geçiniyorlar. Sırf Türkiye'de o kadar grup var ki aynı şarkıları çalan.
Tabii bunun en büyük sebebi bana göre batı özentiliği. Ama farkında olmadıkları şey, yabancıların bunu istememeleri. Adamlar her yerde kendi müziklerini dinliyorlar ama nerede bir kaval, bir kemençe, bir zurna duysalar merak ediyorlar, araştırıyorlar. Tamam abisi, sen yap rock müziğini, ama araya 2 kaval serpiştir, doğu ruhundan bir şeyler kat, bak gör o zaman nasıl elde tutuluyorsun. Bunu sadece elin gavuru değil, bizim insanımızda sever.
Bahsettiğim müzik bu. Gerçekten çok hoş bir eser olmuş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder