12 Ekim 2012 Cuma

Esmerine Biçim Biçim!

Tarih: 12 Ekim
Yer: Salon IKSV
Bugün hayalimin gerçeğe kavuştuğunu gördüm. 

Önceden bir yazıda da bahsetmiştim, günümüz Türkiye'sinde grupların şarkı coverlamaktan öteye gidememelerine, hadi bu aşamayı geçseler bile İngiltere'de yapılan müziğin benzerini yapmalarına dem vurmuştum. Batı müziğini kendi kültürel müziğimizle birleştirince ortaya nelerin çıkabileceğini ama kimsenin buna cesaret edemeyişi gerçekten sinir bozucu bir durum. İnatla gruplar aynı şarkıları coverlamaktan vazgeçmiyorlar.


Bugün Esmerine beni hayli tatmin etti. Tamam her ne kadar Kanadalı olsalar da bunu yapmış olmaları yeter. Zaten GSY!BE'dan tanıdık yüzler varken ilk başta post-rock temasından çıkmayacaklarını düşündüm. Kaldı ki çello ve keman alıp elektro gitarı çıkartan bir gruptan farklı bir sound elbette bekliyordum.  Ama o da ne! Türkler sahneyi bastı!

Konserden önce grubun perküsiyonisti olan Bruce Cawdorn ile kısa bir muhabbet etme fırsatı buldum. Yanında arkadaşları vardı ama 3-5 lafın arasından Türkiye'ye bir kaç hafta önce geldiklerini söyledi. Bir ev kiralamışlar, her gün stüdyo kiralamak yerine evi stüdyoya çevirmişler. Ben o konuşma sırasında pek anlam çıkartamadım, neden turnede konserden önce gelip prova yapıyorlar falan. Meğersem bizim Türkler işin içindeymiş. 

Şimdi konser 4 kişilik orjinal Esmerine kadrosuyla başladı. Kemandan bass gitara geçişler yapan Brian Sanderson gerçekten büyüleyici. Derken, çellolar, marimbalar falan iyice uçmuşken sahneye 4 Türk çıktı. Aldı biri eline sazı, biri zurnanın başına oturdu, teki darbukaya geçti, teki de arkada elektro gitar askısını taktı. 



Ve resmen müzikal bir şölen başladı. Darbuka ve baterinin uyumu ya da sazla tenor banjonun birlikte yükselişi.. Gerçekten rüya gibiydi. 

Ve hep yapmak istediğim, müzisyen arkadaşlarıma verdiğim öğütler bu yönde. Cover yapmak yerine, herkesin çaldığı-çalabildiği müzik yerine, enstrümanlar ile bu müziğin renklenmesi lazım. Tamam trash metal çalıcam ben diyene lafım olmaz ama biraz üstüne gidilirse çok güzel soundlar yakalayabiliriz kendi kültürümüzü de katarak. Grubun bile sazdan o kadar zevk aldığı belli oluyordu ki, hele darbuka falan.. 

Videoyu en yakın zamanda -sanırım bayramda- koyarım. Ama gerçekten bu önemli bir nokta. The Aristocrats bile geldiğinde Guthire Govan'ın yanında kemençe vardı. Özellikle yabancılar çok meraklı bu tür şeylere. Biraz orjinallik, biraz kendinden katma çok şey değiştirir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder