Müzik şüphesiz her türlü duyguyu içinde barındırabilecek bir din. Her türlü ihtiyaca karşılık verebiliyor. Hüzün, nefret, aşk, özlem, kader, acı, huzur, barış.. ve listeyi böyle uzattıkça uzatabiliriz.
Merkez öge konuları genellikle bunlar olduğundan ve bunlar her dönem insanlarının içinde olan, her yaşamda hissedilmiş duygular olduğu için, her dönemde tamamen farklı türlerde olsa bile bu duygulara cevap verebiliyor. Tabii mantık çerçevesinde yapılan müzik için lafım.
Bazı konular var ki, bir olay o dönem insanları öyle bir etkiliyor ki, ve buna karşı duruşlarını özgürce gerçekleştiremiyorlar ve bundan dolayı da bazı sorunlara cevap müzikle veriliyor. Beat kuşağının temelleri ve uzadıkça uzayan Vietnam savaşı sonrasında ortaya çıkan, blues ve jazzın tahtını sallayan hippi müziği tabirli progressive, psikedelik rock müziği en çarpıcı örnekleridir şüphesiz.
Yıllar geçti, dünyanın kendine has sorunları değişti. Buna karşılık müzikte değişiyor malum. Artık yapılan müzikler barışla alakalı değil. Artık kişisel sorunlara eğilmeye başladı müzik. Depresyona, platoniğe, kişinin kendi iç dünyasına dokunmaya başladı, insanların dile getirmekten çekindiği konulara. Ve bu durum en güzel yanı ise Steven Wilson'ın deyimi ile, çok acı dolu bir müzik duyduğumuzda ve biz de aynı hisleri paylaştığımızı anladığımızda olan şey aslında yalnız olmadığımız. Bu sorunlarla uğraşan, yalnız olan, çaresiz olan sadece biz değiliz. Ortak bir sorun ve bu durumun böyle olması bizi biraz olsun rahatlatıyor, haklı olarak üzülüyoruz hissine kapılıyoruz.
Diğer bir sorun ise, bu tamamen günümüzü ilgilendiren bir sorun, Gösteri Peygamberliği. Chuck Palahniuk edebiyat dalında en güzel kaleme alan kişilerden biri ve o kitabıyla örtüşen bir de şarkı vardır ki elbette en sert eleştirileri cesurca dile getiren filozof grup Tool.
Tool - Vaciraous şarkısı gerçekten de günümüzdeki televizyon köleliğini, ne kadar duyarsız ve aslında ne kadar lanetlendiğimizi gözler önüne seriyor net bir şekilde. Burada o düşünce üzerine konuşmama gerek yok, zaten şarkı net cevaplıyor her şeyi.
Maybeshewill - Not For Want Of Trying ise ayrı bir silah. Dünyanın yok oluşunu izleme isteği. Ciddi bir yorum gerçekten ama Özellikle Tool bunu net bir şekilde dile getirmiş ve Maybeshewill nasıl da 'bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın' mantığına bağlandığımızı gösteriyor bize.
Bir de Porcupine Tree'den can alıcı bir şarkı vardır Fear of a Blank Planet albümünden aynı isimli şarkı, günümüzdeki televizyon bağımlılığını, hap-uyuşturucu ve asosyallikten dem vuruyor. Çok başarılı olan albüm böyle bir şarkıya sahip olmasıyla daha da değerleniyor.
Bunun gibi örnekler var, ama fazla değil. Özellikle Maynard çok sert eleştiriyor ki itiraf edemediğimiz davranışlarımızı şarkıda dinledikçe insanlık kavramını sorgulamadan edemiyor insan.
Günümüzün sorunları değişiyor ve yeni yeni artık ciddileşmeye başlıyor ve post-rock altın çağını yaşarken elinde ham bir malzeme var. Yeni bir akım değişikliğine bile sebep olacak kadar büyük bir şey aslında. 3. Dünya Savaş'ı belki de geçmişte olduğu gibi bunun tetikleyicisi olacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder